Mide botoksu, son yıllarda popülerliği giderek artan, cerrahi olmayan bir kilo verme yöntemidir. Hızlı sonuçlar vaat etmesi ve ameliyat risklerini taşımaması nedeniyle, diyet ve egzersize rağmen kilo veremeyen pek çok kişi için cazip bir alternatif haline gelmiştir. Ancak, her tıbbi prosedürde olduğu gibi, mide botoksunun etkinliği, uygulama süreci, olası riskleri ve uzun vadeli sonuçları hakkında kapsamlı bilgi sahibi olmak hayati önem taşır. Bu kapsamlı rehberde, mide botoksu tedavisinin tüm yönlerini, bilimsel veriler ışığında, adım adım inceleyeceğiz.

Mide Botoksu Nedir?

Botoks (Botulinum toksini), Clostridium botulinum bakterisi tarafından üretilen bir nörotoksindir. Kozmetik amaçlarla kırışıklık tedavisinde kasları geçici olarak felç etme yeteneği ile bilinir. Mide botoksu tedavisinde ise, bu toksin endoskopik yöntemle mide kaslarının belirli noktalarına enjekte edilerek kasların kasılma gücü ve hızı azaltılır. Bu işlem, kişinin daha uzun süre tok hissetmesini ve yavaş sindirim sayesinde daha az yemek yemesini amaçlar. Tedavi, temel olarak iştah kontrolü ve tokluk hissi üzerine kurulmuştur.

Tedavi Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Evet, mide botoksu tedavisi, uygun adaylarda ve doğru beslenme programıyla desteklendiğinde etkili bir kilo verme aracıdır. Ancak, bir sihirli değnek değildir; başarı, büyük ölçüde hastanın yaşam tarzı değişikliklerine ne kadar uyum sağladığına bağlıdır. Çalışmalar, özellikle fazla kilolarının %10 ila %20’sini kaybetmek isteyen bireylerde önemli sonuçlar alındığını göstermektedir. Etkinliği, bireysel metabolizma hızı ve uygulanan dozaj gibi faktörlere göre değişebilir.

Mide Botoksu Nasıl Çalışır?

Botulinum toksini, midedeki düz kasları kasılma sinyali veren asetilkolin salınımını engelleyerek çalışır. Bu engelleme, mideden ince bağırsağa doğru yiyecek geçişini yavaşlatır. Mide içeriğinin boşalma süresinin uzaması, hastanın daha uzun süre tokluk hissetmesine ve böylece öğünler arasında atıştırma ihtiyacının azalmasına yardımcı olur. Bu durum, günlük kalori alımının doğal olarak düşmesine neden olur.

Kilo Kaybı Mekanizması

Mide botoksu, kilo kaybını üç ana yolla destekler. Birincisi, mide boşalma süresini uzatarak tokluk hissini artırır. İkincisi, iştahı kontrol eden Ghrelin hormonu üzerinde dolaylı bir etkisi olduğu düşünülmektedir, ancak bu hala araştırılmaktadır. Üçüncüsü ve en önemlisi, botoks, yeme dürtüsünü azaltarak hastanın daha küçük porsiyonlarla yetinmesini kolaylaştırır. Bu üçlü mekanizma, kalıcı kilo verme alışkanlıklarının kazanılmasına zemin hazırlar.

Kimler Mide Botoksu İçin Uygundur?

Mide botoksu genellikle Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 28 ile 35 arasında olan ve obezite cerrahisi için henüz uygun olmayan veya cerrahi istemeyen kişiler için uygundur. Diyet ve sporla sonuç alamayan, ancak ciddi yeme bozuklukları veya kronik mide rahatsızlıkları olmayan bireyler ideal adaylardır. Ayrıca, kişinin tedavi sonrası diyet ve yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayacağına dair taahhütte bulunması beklenir.

Kimler İçin Uygun Değildir?

Hamile veya emziren kadınlar, Botulinum toksinine veya işleme kullanılan diğer maddelere karşı alerjisi olanlar mide botoksu için uygun değildir. Ayrıca, mide ülseri, gastrit gibi aktif mide hastalıkları olanlar, yutma güçlüğü çekenler veya daha önce mide ameliyatı geçirmiş olanlar için de bu tedavi önerilmez. Bu tür durumlar, komplikasyon riskini artırabilir ve tedavinin etkinliğini azaltabilir.

Mide Botoksu Bir Ameliyat mıdır?

Hayır, mide botoksu cerrahi bir işlem değildir. Klasik obezite cerrahisinden farklı olarak kesi, dikiş veya yara izi gerektirmez. Bu, endoskopik bir işlemdir. Yani, ağız yoluyla mideye bir kamera (endoskop) ile girilir ve botoks maddesi, ince bir iğne yardımıyla doğrudan mide duvarının belirli kas katmanlarına enjekte edilir. Bu non-invaziv doğası, iyileşme sürecini oldukça kısaltır.

İşlem Ne Kadar Sürer?

Mide botoksu işlemi oldukça kısa sürer ve genellikle 20 ila 30 dakika içinde tamamlanır. Hastanın hazırlanması ve uyandırılması dahil toplam süre, kliniğin işleyişine ve kullanılan sedasyon türüne bağlı olarak biraz değişebilir. İşlemin kısa sürmesi, hastalar için daha az stresli bir deneyim sunar ve günlük rutinlerine hızla dönmelerini sağlar.

Mide Botoksu Ağrılı Bir İşlem midir?

Mide botoksu, sedasyon (hafif uyku) altında yapıldığı için işlem sırasında herhangi bir ağrı veya acı hissedilmez. Hasta uyutulur ve tüm süreç boyunca konforlu bir durumdadır. İşlem bittikten sonra nadiren hafif bir şişkinlik veya mide rahatsızlığı hissedilebilir, ancak bu durum genellikle kısa sürede geçer ve ağrı kesici gerektirmez. Yani, işlem korkulacak derecede ağrılı değildir.

Endoskopi Gerekliliği

Mide botoksu, endoskopi cihazı kullanılarak gerçekleştirilen bir prosedürdür. Bu cihaz, hekimin mide içine net bir şekilde görmesini sağlayarak Botoks maddesinin doğru noktalara, yani mide duvarının kas tabakasına enjekte edilmesini mümkün kılar. Endoskopi, aynı zamanda işlem öncesinde midedeki olası ülser veya gastrit gibi sorunların tespit edilmesi için de kullanılır.

İşlem Sırasında Hangi Anestezi Uygulanır?

Mide botoksu işlemi genellikle ‘sedasyon’ adı verilen hafif bir anestezi altında yapılır. Bu, hastanın bilincinin açık olduğu ancak derin bir rahatlama ve uyuşukluk halinde olduğu anlamına gelir. Bazı durumlarda, hasta tamamen uyutulabilir (genel anesteziye yakın bir derin sedasyon), ancak bu genellikle kısa süreli ve riskleri minimal olan bir uyku halidir. Amaç, hastanın rahatını sağlamaktır.

Botoks Midede Ne Kadar Kalır?

Botoks maddesinin midedeki etkisi geçicidir. Enjekte edilen Botulinum toksini, genellikle 4 ila 6 ay boyunca etkisini sürdürür. Bu süre zarfında, enjeksiyon yapılan kaslardaki sinir iletimi bloke edilmiş kalır. 6 ayın sonunda, botoksun etkisi tamamen kaybolur ve mide kasları normal fonksiyonuna geri döner. Bu geçicilik, tedavinin en önemli güvenlik özelliklerinden biridir.

Tedavinin Etkisi Ne Zaman Başlar?

Mide botoksu tedavisinin etkileri genellikle işlemden sonraki ilk birkaç gün içinde hissedilmeye başlar. Hastalar, özellikle ilk bir hafta içinde iştahlarında belirgin bir azalma ve daha küçük porsiyonlarla doyma hissi fark ederler. Maksimum iştah kontrolü ve tokluk hissi ise genellikle işlemden sonraki 2 ila 4 hafta içinde zirveye ulaşır. Bu dönem, kilo kaybının en hızlı olduğu zamandır.

Beklenen Kilo Kaybı Ne Kadardır?

Mide botoksu ile beklenen kilo kaybı, 4 ila 6 aylık etki süresi boyunca toplam fazla kilonun ortalama %10 ila %20’sidir. Örneğin, 100 kg ağırlığında ve ideal kilonun 20 kg üzerinde olan bir kişi, bu süreçte 5 ila 10 kg arasında kilo verebilir. Bu oran kişiden kişiye değişir ve sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz ile desteklenmesi halinde artabilir.

Kilo Kaybı Sürecini Etkileyen Faktörler

Kilo kaybı başarısını etkileyen en önemli faktör, hastanın beslenme düzenidir. Botoks sadece fiziksel bir destek sağlar; yüksek kalorili, işlenmiş gıdaların veya tatlıların aşırı tüketilmesi tedavinin başarısını düşürür. Ayrıca hastanın metabolizma hızı, başlangıç kilosu, yaşı ve egzersiz alışkanlıkları da toplam kilo kaybı miktarını doğrudan etkileyen diğer önemli etmenlerdir.

Mide Botoksunun Avantajları Nelerdir?

En büyük avantajı, cerrahi bir işlem olmamasıdır. Bu, genel anestezi, uzun hastanede kalış ve cerrahi komplikasyon risklerinin olmaması demektir. İşlem süresinin kısa olması, hızlı iyileşme ve günlük hayata hemen dönme imkanı sunar. Ayrıca, botoksun etkisi geçici olduğu için geri dönüşümsüz bir karar verme zorunluluğu yoktur, bu da psikolojik olarak rahatlatıcıdır.

Olası Yan Etkileri ve Riskleri

Mide botoksu genellikle güvenli kabul edilse de, nadir de olsa bazı yan etkiler görülebilir. Bunlar arasında geçici şişkinlik, bulantı, hazımsızlık ve nadiren alerjik reaksiyonlar bulunur. Toksinin mide dışındaki kaslara yayılması çok düşük bir ihtimaldir ancak teorik olarak yutma güçlüğüne neden olabilir. En yaygın risk, uygun diyet yapılmaması durumunda beklenen kilo kaybının gerçekleşmemesidir.

İşlem Sonrası Hemen Eve Gidilebilir mi?

Evet, mide botoksu işlemi sonrasında hastalar genellikle aynı gün içinde taburcu edilir. Sedasyonun etkisi geçtikten ve hekimin kontrolünden sonra hasta evine gidebilir. Ancak, işlem sonrası ilk birkaç saat boyunca araç kullanmamaları ve yanlarında refakatçi bulundurmaları şiddetle tavsiye edilir. Genellikle bir gece hastanede kalmaya gerek duyulmaz.

Tedavi Sonrası Beslenme Nasıl Olmalı?

Tedavi sonrası beslenme, başarı için kritik öneme sahiptir. İlk birkaç gün sıvı veya püre halindeki gıdalarla başlanmalı, ardından yavaş yavaş katı gıdalara geçilmelidir. Yüksek proteinli, lifli ve düşük karbonhidratlı bir diyet benimsenmelidir. Amaç, midede daha uzun süre kalan ve tokluk hissini destekleyen besinleri tercih etmektir. Bol su tüketimi de bu süreçte çok önemlidir.

Hangi Gıdalardan Kaçınılmalıdır?

Tedavi sonrası mideyi rahatsız edebilecek ve kilo kaybını engelleyebilecek gıdalardan kaçınılmalıdır. Asitli, gazlı içecekler, aşırı yağlı ve kızartılmış yiyecekler, rafine şeker içeren tatlılar ve fast food kesinlikle sınırlanmalıdır. Bu tür gıdalar mideyi hızlıca terk ederek tokluk hissinin erken kaybolmasına ve botoksun etkisinin azalmasına yol açar.

Ne Zaman Egzersize Başlanabilir?

Hafif tempolu yürüyüş gibi düşük yoğunluklu egzersizlere işlemden hemen sonraki gün başlanabilir. Ancak, karın kaslarını zorlayacak ağırlık kaldırma veya yüksek yoğunluklu antrenmanlar için genellikle bir hafta kadar beklenmesi önerilir. Egzersiz, metabolizmayı hızlandırarak ve kas kütlesini koruyarak kilo verme sürecine önemli katkı sağlar.

Mide Botoksu Geri Alınabilir mi?

Mide botoksu kendiliğinden geri alınan bir tedavidir, çünkü Botulinum toksininin etkisi 4 ila 6 ay içinde doğal olarak vücuttan kaybolur. Bu süre sonunda mide kasları tamamen eski işlevine geri döner. Ekstra bir cerrahi müdahale veya işlem gerektirmeden, etkisi zamanla tamamen ortadan kalkar. Bu, tedavinin en güvenli yanlarından biridir.

Tedavi Tekrarlanabilir mi?

Evet, mide botoksu tedavisi tekrarlanabilir. İlk tedavinin üzerinden botoksun etkisi tamamen geçtikten, yani genellikle 6 ay sonra, doktorun onayıyla ikinci veya üçüncü bir enjeksiyon yapılabilir. Tekrarlama, hastanın kilo kaybı hedeflerine ulaşamaması veya elde edilen kilonun korunmasına destek olunması amacıyla düşünülebilir.

Tekrar Tedavinin Zamanlaması

Tedavinin tekrarlanması için ideal zamanlama, ilk enjeksiyonun etkisinin azaldığı 6. ay civarıdır. Bu, vücudun toksini tamamen attığından emin olmak ve mide kaslarının dinlenmesine izin vermek için önemlidir. Hekim, hastanın genel sağlık durumunu ve önceki tedaviden elde edilen faydayı değerlendirerek en uygun zamanı belirleyecektir.

Mide Botoksu Tedavi Fiyatları

Mide botoksu tedavi fiyatları, kullanılan botoks markasının kalitesine ve miktarına, işlemin yapıldığı kliniğin veya hastanenin konumuna ve deneyimine göre değişiklik gösterir. Bu, standart bir cerrahi işlem olmadığı için fiyatlar, hizmetin içeriği ve kullanılan materyallerin maliyetine göre esneklik gösterebilir. En doğru ve güncel fiyat bilgisini, güvenilir bir klinikten almanız önerilir.

Mide Balonu ve Botoks Karşılaştırması

Mide botoksu ve mide balonu, her ikisi de endoskopik yöntemle uygulanan cerrahi olmayan tedavilerdir. Botoks, kimyasal bir etkiyle mide hareketlerini yavaşlatırken; mide balonu, midede fiziksel yer kaplayarak tokluk hissi yaratır. Botoks daha kısa süreli bir etkiye sahiptir ve genellikle daha düşük VKİ’ye sahip hastalar için tercih edilir. Balon ise daha agresif bir kilo kaybı sağlayabilir ancak çıkarılması gerekir.

Botoks Metabolizmayı Nasıl Etkiler?

Mide botoksunun doğrudan metabolizmayı hızlandırıcı veya yavaşlatıcı bir etkisi yoktur. Ancak, dolaylı olarak metabolizmayı etkiler. Azalan kalori alımı nedeniyle vücut başlangıçta metabolizmayı koruma moduna alabilir. Düzenli egzersiz ve protein ağırlıklı beslenme ise, bu yavaşlamayı önlemeye ve metabolizmayı aktif tutmaya yardımcı olan anahtar faktörlerdir.

Uzun Vadeli Etkileri ve Güvenilirliği

Botoksun mide üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda endişeler olsa da, güncel çalışmalar botoksun mide yapısına kalıcı bir zarar vermediğini göstermektedir. Botoks, tıp alanında uzun yıllardır güvenle kullanılan bir maddedir. Ancak, kilo kaybının uzun vadeli sürdürülebilirliği, tamamen hastanın yeni sağlıklı alışkanlıkları kalıcı hale getirip getirmediğine bağlıdır.

Başarısızlık Durumunda Ne Yapılmalıdır?

Mide botoksu tedavisinde ‘başarısızlık’ genellikle beklenen kilo kaybının gerçekleşmemesi anlamına gelir. Bu durumda ilk olarak diyet ve egzersiz programının sıkı bir şekilde gözden geçirilmesi gerekir. Eğer yaşam tarzı değişikliğine tam uyum sağlanmasına rağmen sonuç alınamıyorsa, hekim, mide balonu veya obezite cerrahisi gibi daha etkili olabilecek alternatif tedavi yöntemlerini önerebilir.

Psikolojik Etkileri ve Motivasyon

Botoks, iştahı kontrol altına alarak hastaya ilk başta psikolojik bir rahatlama ve yüksek motivasyon sağlar. Yeme mücadelesini azaltarak, kişinin diyetine odaklanmasını kolaylaştırır. Bu ilk motivasyon dalgası, hastanın kalıcı davranış değişikliği yapması için en değerli zamandır. Kilo kaybı ilerledikçe, artan özgüven de motivasyonu sürekli kılar.

Botoks Midenin Yapısını Değiştirir mi?

Hayır, mide botoksu midede kalıcı yapısal bir değişiklik yaratmaz. Cerrahi işlemlerde olduğu gibi mide hacmi kalıcı olarak küçülmez veya anatomik bir kesi yapılmaz. Botoks sadece mide kaslarının işlevini geçici olarak (yaklaşık 6 ay) yavaşlatır. Etkisi geçtikten sonra mide, eski doğal fonksiyonuna geri döner.

Mide Botoksu Sonrası İlaç Kullanımı

Mide botoksu sonrasında kullanılan ilaçlar genellikle hekimin önerdiği mide koruyucular ve vitamin takviyeleridir. Mide koruyucular (PPI), olası hafif tahrişi veya hassasiyeti gidermeye yardımcı olabilir. Herhangi bir kronik hastalığı nedeniyle düzenli ilaç kullanan hastaların, işlemden önce ve sonra bu ilaçların kullanımını hekimlerine danışmaları gerekmektedir. Özellikle kan sulandırıcı kullananlar dikkat etmelidir.

Tedavi Sürecinde Doktor Takibi Neden Önemli?

Tedavi sürecinde doktor ve diyetisyen takibi hayati önem taşır. Doktor, işlemin güvenliğini ve olası komplikasyonları izlerken, diyetisyen ise kişiye özel beslenme programını hazırlar ve takip eder. Botoksun sağladığı fiziksel avantajı en iyi şekilde kullanmak, doğru beslenme alışkanlıklarını benimsemek ve psikolojik olarak desteklenmek için düzenli kontroller şarttır.

Botoks Toksininin Vücuttaki Dağılımı

Mide botoksu işleminde Botulinum toksini, çok düşük dozlarda ve lokal olarak sadece mide duvarının kas tabakasına enjekte edilir. Bu kadar düşük ve bölgesel dozlarda, toksinin kan dolaşımına karışarak vücudun diğer bölgelerinde, özellikle sinir ve kas sisteminde, ciddi bir etki yaratması beklenmez. Toksinin sistemik dağılımı ve riskleri son derece düşüktür.

Yeniden Kilo Alma Riski Var mı?

Mide botoksu, cerrahi yöntemler gibi anatomik bir engel yaratmadığı için, evet, botoksun etkisi geçtikten sonra yeniden kilo alma riski mevcuttur. Eğer hasta, botoksun sağladığı 6 aylık süre zarfında kalıcı, sağlıklı yeme ve egzersiz alışkanlıkları edinemezse, eski kilosuna geri dönmesi olasıdır. Bu risk, tedavinin en kritik ve dikkat edilmesi gereken yönüdür.

Mide Botoksu Öncesi Hazırlık Süreci

İşlem öncesinde, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek için bazı kan testleri ve bir endoskopi yapılır. Endoskopi ile midede botoksa engel teşkil edebilecek (ülser, ileri derecede gastrit gibi) bir durum olup olmadığı kontrol edilir. Ayrıca, işlemden en az 6 saat önce yeme ve içmenin kesilmesi gerekir. Kan sulandırıcı ilaçlar kullananların bunları doktor kontrolünde bırakması gerekebilir.

Genel Anestezi ve Sedasyon Arasındaki Fark

Genel anestezi, hastanın solunum ve dolaşımının makine tarafından desteklendiği, bilincin tamamen kapalı olduğu derin bir uykudur. Sedasyon ise, hastanın rahatlatıldığı, ağrı hissinin bloke edildiği ancak solunumun genellikle doğal olarak sürdüğü daha hafif bir durumdur. Mide botoksu genellikle daha düşük riskli sedasyon altında yapılır, bu da iyileşme sürecini hızlandırır.

Kalıcı Çözüm mü, Geçici Destek mi?

Mide botoksu, kalıcı bir kilo verme çözümü olarak değil, bir “katalizör” veya “geçici destek” olarak görülmelidir. Tokluk hissini artırarak ve porsiyon kontrolünü kolaylaştırarak bir başlangıç avantajı sağlar. Kalıcı sonuç, botoksun yardımıyla edinilen yeni, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının ömür boyu sürdürülmesine bağlıdır.

Tedavi Sonrası Ne Zaman Katı Gıdaya Geçilir?

İşlemden sonraki ilk gün sadece berrak sıvılar tüketilmesi önerilir. İkinci ve üçüncü günlerde çorba, yoğurt gibi püre/yumuşak kıvamlı gıdalara geçilir. Genellikle bir hafta sonra, hastanın tolere edebildiği ölçüde, küçük porsiyonlar halinde ve iyice çiğneyerek katı gıdalara yavaşça başlanabilir. Bu geçiş süreci, mideyi zorlamamak adına kademeli olmalıdır.

Botoks ve Tip 2 Diyabet İlişkisi

Mide botoksu, kilo kaybı sağladığı için dolaylı yoldan Tip 2 diyabetin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Kilo vermek, insülin direncini azaltır ve kan şekeri düzeylerini iyileştirir. Botoks, diyabeti doğrudan tedavi etmez, ancak sağlıklı kiloya ulaşmada bir araç olarak kullanıldığında, diyabetik hastalar için büyük faydalar sağlayabilir.

Mide Botoksu Tedavisinin Başarı Oranı

Başarı oranı, hastanın fazla kilonun %10’undan fazlasını kaybetmesi olarak tanımlanırsa, mide botoksu tedavisinin başarı oranı, yaşam tarzı değişikliğine uyum sağlayan hastalarda oldukça yüksektir. Ancak, bu oran her zaman hastanın beklentileriyle örtüşmeyebilir. En iyi sonuçlar, multidisipliner bir yaklaşım (doktor, diyetisyen, psikolog) ile elde edilir.

İşlem Sonrası Oluşabilecek Şişkinlik ve Gaz

İşlem sonrasında mide kaslarının hareketlerinin yavaşlaması nedeniyle bazı hastalarda geçici olarak şişkinlik ve gaz şikayetleri görülebilir. Mide boşalması yavaşladığı için yiyeceklerin midede kalış süresi uzar ve bu da rahatsızlık yaratabilir. Genellikle bu durum birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir ve bol su içmek, yavaş yemek yemek gibi basit önlemlerle hafifletilebilir.

Mide Botoksu ve Cerrahi Adayları

Mide botoksu, özellikle VKİ 35-40 aralığında olup cerrahi riski yüksek olan veya cerrahi öncesinde bir miktar kilo vererek ameliyat riskini azaltmak isteyen hastalar için de bir köprü görevi görebilir. Cerrahiye tam aday olmayan, ancak iştah kontrolüne ihtiyacı olanlar için ideal bir başlangıç noktasıdır.

Mide Botoksu ve Yeme Davranışı Değişikliği

Botoks, sadece mideyi değil, aynı zamanda yeme davranışını da değiştirme potansiyeline sahiptir. Uzun süreli tokluk hissi, duygusal yeme veya hızlı yeme alışkanlıklarını kırmaya yardımcı olur. Bu fiziksel destek, hastanın daha bilinçli, yavaş ve küçük porsiyonlarla beslenme davranışını oturtması için psikolojik bir fırsat sunar.

Mide Botoksu ve Tat Duyusu

Mide botoksu, tat duyusu üzerinde bilinen doğrudan bir etkiye sahip değildir. Toksin, sadece mide kaslarına lokal olarak etki eder ve sinir sisteminin tat algısıyla ilgili bölgelerini etkilemez. Ancak, tedavi sonrası değişen beslenme düzeni (örneğin, daha az şekerli ve yağlı yiyecek tüketimi), zamanla kişinin damak tadının sağlıklı gıdalara doğru değişmesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, mide botoksu, kilo verme yolculuğunda önemli bir destek sunan, cerrahi olmayan, kısa ve ağrısız bir işlemdir. Ancak, nihai başarının anahtarı, botoksun sağladığı avantajı en iyi şekilde kullanarak kalıcı yaşam tarzı değişikliklerini hayata geçirmektir.

Latest Posts from MAXI SAĞLIK