Gıda Boyası Tam Olarak Nedir?
Gıda boyaları, yiyecek ve içeceklere belirli bir renk vermek veya mevcut rengi güçlendirmek amacıyla eklenen kimyasal ya da doğal maddelerdir. İnsanlar binlerce yıldır gıdaları renklendirmek için safran ve zerdeçal gibi doğal kaynakları kullanmış olsa da, modern endüstride daha canlı renkler elde etmek ve maliyeti düşürmek amacıyla sentetik boyalar daha yaygın hale gelmiştir. Bu maddeler, gıdanın iştah açıcı görünmesini sağlamak ve tüketicinin kalite algısını yönetmek için işlenmiş gıdaların hemen hemen her türünde aktif olarak kullanılır.
Yapay Gıda Boyaları Nasıl Üretilir?
Yapay gıda boyaları genellikle petrol türevlerinden elde edilen kimyasal bileşikler kullanılarak laboratuvar ortamında sentezlenir. İlk dönemlerde kömür katranından üretilen bu maddeler, teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha rafine süreçlerden geçmeye başlamıştır. Üretim sürecinde renk stabilitesini artırmak ve farklı gıda matrislerinde çözünürlüğü sağlamak için çeşitli kimyasal reaksiyonlar uygulanır. Bu sentetik yapı, boyaların doğal olanlara göre çok daha yoğun renk vermesini ve ışık, ısı gibi dış etkenlere karşı daha dirençli olmasını sağlar.

Doğal Gıda Boyaları Güvenli Mi?
Doğal gıda boyaları, bitkiler, mineraller veya böcekler gibi organik kaynaklardan elde edildiği için genellikle sentetik muadillerinden daha güvenli kabul edilir. Ancak “doğal” etiketi, bir maddenin tamamen risksiz olduğu anlamına gelmez. Örneğin, bazı bitkisel kaynaklar hassas bireylerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir veya üretim sürecindeki ekstraksiyon yöntemleri nedeniyle saflık sorunları yaşanabilir. Yine de, toksikolojik açıdan bakıldığında doğal boyalar, vücudun yabancı madde olarak algılayıp tepke verme olasılığı daha düşük olan bileşikler içerir.
Gıda Boyaları Neden Bu Kadar Yaygın Kullanılıyor?
Gıdaların üretim ve işleme süreçlerinde doğal renkleri genellikle solar veya bozulur. Üreticiler, ürünün raf ömrü boyunca canlı ve çekici görünmesini sağlamak için gıda boyalarına başvururlar. Ayrıca, tüketicilerin renk ve lezzet arasında kurduğu psikolojik bağ, gıda boyalarının kullanımını zorunlu kılan unsurlardan biridir. Örneğin, çilekli bir yoğurdun pembe olması beklenir; eğer ürün renksizse tüketici lezzetin eksik olduğunu düşünebilir. Bu görsel tatmin duygusu, gıda endüstrisinde pazarlama stratejilerinin temel bir parçasıdır.
Çocuklarda Hiperaktivite Yapar Mı?
En çok tartışılan konulardan biri, gıda boyalarının çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) üzerindeki etkisidir. Bazı klinik araştırmalar, özellikle belirli sentetik boyaların ve sodyum benzoat gibi koruyucuların bir karışımını tüketen çocuklarda hiperaktivite seviyelerinin arttığını göstermiştir. Bu bulgular nedeniyle Avrupa Birliği’nde bazı boyaları içeren ürünlerin üzerine “çocukların aktivite ve dikkati üzerinde olumsuz etkileri olabilir” uyarısı eklenmesi zorunlu kılınmıştır. Her ne kadar kesin bir neden-sonuç ilişkisi tüm çocuklar için geçerli olmasa da, hassas bünyelerde bu risk ciddiye alınmalıdır.
Kanserojen Madde İçerirler Mi?
Gıda boyalarının kanserle ilişkisi uzun yıllardır bilim dünyasının odağındadır. Bazı sentetik boyaların (örneğin Red 40 veya Yellow 5) saflık testlerinde, üretim hatası sonucu ortaya çıkabilen ve kanserojen olduğu bilinen benzidin gibi maddelerin izlerine rastlanmıştır. Ancak yasal sınırlar dahilinde kullanılan saflaştırılmış boyaların doğrudan kansere yol açtığına dair insan üzerinde yapılmış kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Fareler üzerinde yapılan deneylerde çok yüksek dozların tümör oluşumunu tetiklediği görülse de, gıdalardaki düşük dozlar hala tartışmalı bir güvenlik alanında yer almaktadır.
Alerjik Reaksiyonlara Sebep Olur Mu?
Gıda boyaları, özellikle bağışıklık sistemi hassas olan bireylerde ciddi alerjik reaksiyonları tetikleyebilir. Ciltte kaşıntı, kurdeşen (ürtiker) ve şişlik gibi belirtiler en yaygın görülen semptomlardır. Özellikle sarı renk veren Tartrazin (E102), bu konuda en sabıkalı maddelerden biri olarak bilinir. Alerjisi olan kişiler, içerik listesini dikkatle okumalıdır; çünkü çok küçük bir miktar bile anafilaktik şok riskine kadar gidebilecek ciddi bağışıklık yanıtlarını uyandırabilir.
Astım Hastalarını Nasıl Etkiler?
Astım hastaları, gıda boyalarına karşı diğer bireylerden daha duyarlı olabilir. Bazı çalışmalar, özellikle sülfit içeren gıda boyalarının ve bazı sentetik renklendiricilerin astım ataklarını şiddetlendirebileceğini veya nefes darlığına yol açabileceğini göstermiştir. Kimyasal boyaların solunum yollarındaki mukozayı irite etme potansiyeli, kronik akciğer hastalığı olan bireyler için ek bir risk faktörü oluşturur. Bu nedenle astım hastalarının paketli gıda tüketirken renklendirici içermeyen ürünleri tercih etmeleri uzmanlar tarafından sıklıkla önerilmektedir.
DNA Hasarına Yol Açar Mı?
Genotoksisite çalışmaları, bazı yapay gıda boyalarının hücre çekirdeğindeki DNA molekülleriyle etkileşime girip giremeyeceğini inceler. Laboratuvar ortamında yapılan hücre kültürü testlerinde, yüksek konsantrasyonlardaki bazı sentetik boyaların DNA zincirlerinde kırılmalara veya mutasyonlara neden olabileceği gözlemlenmiştir. Ancak vücudumuzun bu tür hasarları onarma mekanizması olduğu için, normal beslenme düzeylerinde bu etkinin ne kadar kalıcı olduğu henüz netleşmemiştir. Yine de, uzun süreli ve yüksek miktarda tüketimin hücresel yaşlanma ve genetik bozulma riskini artırabileceği endişesi taşınmaktadır.
Bağışıklık Sistemini Zayıflatır Mi?
Bağışıklık sistemi, vücuda giren yabancı kimyasalları temizlemek için sürekli bir çaba sarf eder. Yapay gıda boyaları, vücut tarafından besin maddesi olarak tanınmadığı için bağışıklık sistemi üzerinde ekstra bir yük oluşturabilir. Kronik olarak bu maddelere maruz kalmak, bağışıklık hücrelerinin asıl görevlerinden uzaklaşmasına ve inflamasyonun (iltihaplanmanın) artmasına neden olabilir. Bu durum, bireyin enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine veya otoimmün süreçlerin tetiklenmesine dolaylı yoldan zemin hazırlayabilir.
Mavi Gıda Boyası Zararlı Mı?
Mavi 1 (Brilliant Blue) ve Mavi 2 (Indigo Carmine) en yaygın kullanılan mavi renklendiricilerdir. Bu boyaların bir kısmı bağırsaklardan emilmeden dışarı atılsa da, bir kısmının kan-beyin bariyerini aşabileceğine dair endişeler bulunmaktadır. Bazı araştırmalar, mavi boyaların sinir hücreleri üzerinde toksik etkiler yaratabileceğini öne sürmüştür. Özellikle dondurmalar, içecekler ve şekerlemelerde yoğun kullanılan bu rengin, çocukların sinir sistemi gelişimi üzerindeki uzun vadeli etkileri hala titizlikle takip edilen bir araştırma konusudur.
Kırmızı Gıda Boyasının Yan Etkileri Neler?
Kırmızı 40 (Allura Red), dünyada en çok tüketilen gıda boyalarından biridir. Ancak bu madde, çocuklarda davranış bozukluklarının yanı sıra, bağırsak iltihabını tetikleme potansiyeliyle de bilinir. Yapılan son çalışmalar, Allura Red tüketiminin bağırsaktaki serotonerjik sinyalleri etkileyerek inflamatuar bağırsak hastalıkları (IBH) riskini artırabileceğini göstermektedir. Ayrıca, bu boyanın deri döküntüleri ve migren atakları ile de ilişkisi olduğu bildirilmiştir.
Sarı Gıda Boyası Kaşıntı Yapar Mı?
Sarı 5 (Tartrazin) ve Sarı 6 (Sunset Yellow), deri üzerinde kaşıntı ve kızarıklık yapma olasılığı en yüksek olan boyalardır. Özellikle aspirin duyarlılığı olan bireylerin Tartrazin’e karşı çapraz reaksiyon gösterdiği sıkça rastlanan bir durumdur. Bu boyalar vücutta histamin salınımını uyarabilir, bu da ciltte şiddetli kaşıntı ve egzama benzeri lezyonların oluşmasına yol açar. Eğer nedensiz cilt kaşıntıları yaşıyorsanız, beslenmenizdeki sarı renkli paketli gıdaları gözden geçirmeniz faydalı olabilir.
Tartrazin Maddesi Nedir?
Tartrazin, kömür katranından türetilen parlak sarı bir sentetik azo boyasıdır. E102 koduyla bilinen bu madde, maliyetinin çok düşük olması ve çok az miktarının bile büyük miktardaki ürünü renklendirebilmesi nedeniyle gıda sanayinde vazgeçilmezdir. Ancak, sağlık otoriteleri tarafından en çok denetlenen maddelerden biridir. Dünyanın bazı ülkelerinde kullanımı sınırlandırılmış veya yasaklanmıştır; çünkü hem davranışsal hem de fiziksel alerjik tepkilerle olan bağı diğer boyalara göre çok daha kuvvetli bir şekilde kanıtlanmıştır.

Sunset Yellow İçeriği Tehlikeli Mi?
Sunset Yellow (E110), gıdalara turuncu-sarı arası bir renk veren sentetik bir bileşiktir. Bu boya, çocuklarda hiperaktivite riskini artıran “Southampton Altılısı” olarak adlandırılan gıda boyaları grubunda yer alır. Kimyasal yapısı gereği vücutta bazı enzimlerin çalışmasını baskılayabilir ve uzun vadede metabolik süreçleri olumsuz etkileyebilir. Özellikle meşrubatlar, cipsler ve hazır çorbalarda bulunan bu maddenin aşırı tüketimi, genel sağlık dengesini bozabilecek gizli bir tehdit olarak görülmektedir.
Allura Red Sağlık İçin Riskli Mi?
E129 koduyla bilinen Allura Red, petrol türevli bir azo boyasıdır. FDA tarafından onaylanmış olsa da, Avrupa’da birçok sağlık uzmanı bu maddenin çocuk gıdalarında kullanılmaması gerektiğini savunmaktadır. Bu boyanın sindirim sisteminde tahrişe neden olabileceği ve hücrelerin yenilenme hızını yavaşlatabileceği üzerine bulgular vardır. Ayrıca, Allura Red içeren besinlerin tüketimi sonrası bazı bireylerde odaklanma güçlüğü ve huzursuzluk gibi semptomlar rapor edilmiştir.
Karmin Böcekten Mi Üretiliyor?
Evet, Karmin (E120), gıda endüstrisinde kullanılan en tartışmalı “doğal” boyalardan biridir çünkü “Dactylopius coccus” adlı bir böcek türünün kurutulmuş gövdelerinden elde edilir. Bu boya çok güçlü ve kalıcı bir kırmızı-pembe renk sağlar. Her ne kadar bitkisel veya sentetik olmasa da, etik nedenlerle ve böcek proteinlerine karşı alerjisi olan bireyler için risk teşkil eder. Özellikle vegan beslenenler ve belirli dini hassasiyetleri olan kişiler için Karmin içeren ürünler ciddi bir sorun teşkil etmektedir.
Titanyum Dioksit Neden Yasaklandı?
Titanyum dioksit (E171), gıdalara beyazlık ve parlaklık vermek için kullanılan bir maddeydi. Ancak Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), titanyum dioksit nanopartiküllerinin DNA üzerinde birikebileceğini ve genotoksik etkiler yaratabileceğini belirterek gıdalarda kullanımını yasakladı. Bu madde vücuttan kolayca atılamadığı için zamanla dokularda birikerek kronik iltihaplanmaya yol açabilir. Bu yasak, gıda boyalarının güvenliğinin zamanla nasıl değişebileceğinin en somut örneklerinden biridir.
Hamilelikte Tüketimi Güvenli Mi?
Hamilelik dönemi, fetüsün gelişimi açısından son derece hassas bir süreçtir. Yapay gıda boyaları plasentayı geçerek gelişmekte olan bebeğe ulaşabilir. Embriyonik aşamada hücre bölünmesi çok hızlı olduğu için, kimyasal boyaların yaratabileceği genetik veya hücresel stres bebek üzerinde istenmeyen etkiler oluşturabilir. Uzmanlar, hamilelerin hem kendi hormon dengelerini korumaları hem de bebeğin sinir sistemi gelişimini riske atmamaları için yapay renklendirici içeren gıdalardan bu süreçte uzak durmalarını şiddetle tavsiye eder.
Emziren Anneler Nelere Dikkat Etmeli?
Emziren annelerin tükettiği birçok madde anne sütü aracılığıyla bebeğe geçer. Bebeklerin karaciğer ve böbrek kapasiteleri yetişkinlere göre çok sınırlı olduğu için, süt yoluyla aldıkları yapay boyaları vücutlarından atmakta zorlanabilirler. Bu durum bebekte huzursuzluk, uyku bozuklukları veya cilt döküntüleri şeklinde kendini gösterebilir. Bu nedenle emziren annelerin beslenme programlarında daha çok taze ve işlenmemiş besinlere yer vermeleri, bebek sağlığı için koruyucu bir önlemdir.
Bağırsak Mikrobiyotasını Bozar Mı?
Bağırsaklarımızdaki yararlı bakteriler, genel sağlığımızın temel taşlarıdır. Yapay gıda boyalarının bağırsak florasını olumsuz etkilediğine dair araştırmalar artmaktadır. Bazı sentetik renklendiriciler, yararlı bakterilerin çoğalmasını engelleyerek bağırsaktaki mikrobiyal dengeyi bozabilir. Bu dengenin bozulması (disbiyozis), bağışıklık sorunlarından psikolojik rahatsızlıklara kadar geniş bir yelpazede sağlık sorununa yol açabilir. Sağlıklı bir sindirim sistemi için renklendiricilerden arındırılmış bir diyet büyük önem taşır.
Hormon Dengesini Etkiler Mi?
Bazı gıda boyaları, vücutta endokrin bozucu olarak hareket edebilir. Yani, doğal hormonlarımızı taklit ederek veya onların üretimini engelleyerek hormonal dengeyi bozabilirler. Özellikle tiroid hormonları ve üreme sistemi hormonları üzerindeki etkileri laboratuvar çalışmalarında incelenmektedir. Kimyasal yapısı karmaşık olan bu maddelerin, uzun süreli kullanımda ergenlik sürecini etkileyebileceği veya metabolizma hızını değiştirebileceği yönünde ciddi şüpheler bulunmaktadır.
Karaciğer Sağlığına Zararı Var Mı?
Karaciğer, vücuda giren tüm toksinleri temizlemekle görevli olan ana organdır. Yapay gıda boyaları, karaciğer hücreleri (hepatositler) için işlenmesi zor bir yük oluşturur. Sürekli ve yoğun miktarda renklendirici tüketimi, karaciğer enzimlerinin yükselmesine ve organın yorulmasına neden olabilir. Oksidatif stres yaratarak karaciğer dokusuna zarar verebilecek bu maddeler, özellikle halihazırda karaciğer yağlanması veya başka hastalıkları olan bireyler için durumu daha da zorlaştırabilir.
Böbrekler Bu Maddeleri Süzebilir Mi?
Böbrekler, kanı filtreleyerek atık maddeleri idrar yoluyla dışarı atar. Ancak sentetik gıda boyalarının bazıları moleküler yapıları nedeniyle böbrek filtrasyon sistemini zorlayabilir. Uzun vadeli maruziyetin böbreklerde mikroskobik hasarlara yol açabileceği ve böbrek taşı oluşum riskini dolaylı olarak etkileyebileceği düşünülmektedir. Su tüketimi az olan bireylerde bu maddelerin böbreklerde yoğunlaşması, toksisite riskini daha da artıran bir faktördür.
Gıda Etiketi Nasıl Okunmalı?
Sağlığınızı korumak için gıda etiketlerini okumak hayati bir beceridir. İçindekiler listesinde “Renklendirici” ifadesinden sonra gelen E kodları (E100-E199 arası) ürünün hangi boyayı içerdiğini belirtir. Ayrıca “FD&C” ile başlayan kodlar da (örneğin FD&C Red No. 40) Amerikan standartlarına göre boyayı tanımlar. Listenin sonlarına doğru yer alsa bile bu maddelerin varlığına dikkat edilmelidir. Mümkünse içeriğinde hiçbir kod numarası bulunmayan veya renklendirici olarak meyve/sebze suları kullanılan ürünler tercih edilmelidir.
E Kodları Ne Anlama Gelir?
E kodları, Avrupa Birliği tarafından onaylanmış gıda katkı maddelerini tanımlayan bir numaralandırma sistemidir. “E” harfi “Europe” (Avrupa) kelimesini temsil eder. Gıda boyaları E100 ile E199 arasındaki sayılarla kodlanır. Bu sistem tüketicinin ne tükettiğini bilmesi için bir standart sağlasa da, her E kodunun “tamamen güvenli” olduğu anlamına gelmediği, sadece belirli yasal sınırlar içinde kullanımına izin verildiği unutulmamalıdır.

Paketlemede Kullanılan Boyalar Tehlikeli Mi?
Sadece gıdanın içindeki değil, paketleme materyallerinde kullanılan mürekkepler de bazen gıdaya bulaşabilir. Buna “gıda migrasyonu” denir. Eğer paketleme malzemesi kalitesizse ve doğrudan gıda ile temas ediyorsa, baskı boyalarındaki ağır metaller veya kimyasallar yiyeceğe geçebilir. Özellikle sıcak gıdaların plastik veya boyalı kağıt kaplara konulması bu riski artırır. Bu yüzden gıdaya uygun sertifikalı ambalajların önemi büyüktür.
Hazır İçeceklerde Ne Kadar Boya Var?
Gazlı içecekler, meyve aromalı sodalar ve enerji içecekleri, gıda boyalarının en yoğun kullanıldığı ürün gruplarıdır. Bu içeceklerin parlak ve çekici renkleri tamamen sentetik karışımlarla elde edilir. Bir bardak meyve aromalı gazozda günlük güvenli limitlerin önemli bir kısmını dolduracak kadar renklendirici bulunabilir. Ayrıca sıvı formda oldukları için bu boyaların vücut tarafından emilimi katı gıdalara göre çok daha hızlı ve etkilidir.
Şekerlemelerden Uzak Mı Durulmalı?
Çocukların en çok tükettiği renkli şekerlemeler, maalesef gıda boyası açısından en riskli ürünlerdir. Gökkuşağı renklerindeki bu ürünler genellikle birden fazla sentetik boyanın karışımını içerir. Şekerin kendisi zaten bağışıklık sistemini baskılarken, üzerine eklenen kimyasal boyalar sağlığa olan olumsuz etkiyi ikiye katlar. Bu tür ürünlerin tüketimini “özel günler” ile sınırlamak veya tamamen doğal meyve özleriyle renklendirilmiş alternatiflere yönelmek en doğru yaklaşımdır.
Evde Doğal Boya Nasıl Yapılır?
Evde sağlıklı yemekler yaparken gıdaları renklendirmek için mutfağınızdaki malzemeleri kullanabilirsiniz. Örneğin, kırmızı ve pembe tonlar için haşlanmış pancar suyu, sarı için zerdeçal, mavi-mor için mor lahana suyu (karbonat ekleyerek rengi değiştirebilirsiniz) harika doğal alternatiflerdir. Bu yöntemler sadece güvenli olmakla kalmaz, aynı zamanda gıdaya ekstra vitamin ve antioksidan da kazandırır. Ev yapımı pastalarınızda veya makarnalarınızda bu doğal özleri kullanmak hem görsel hem de sağlık açısından tatmin edicidir.
Pancar Suyu Gıdayı Renklendirir Mi?
Pancar suyu, içerdiği “betalain” pigmentleri sayesinde çok güçlü bir doğal renklendiricidir. Özellikle pastalarda, yoğurtlarda ve içeceklerde harika bir kırmızı-pembe tonu sağlar. Isıya karşı biraz hassas olsa da soğuk hazırlanan ürünlerde mükemmel sonuç verir. Pancarın tadı çok baskın olmadığı için az miktarda kullanıldığında ana gıdanın lezzetini bozmaz. Sentetik kırmızı boyalara karşı bulabileceğiniz en sağlıklı ve erişilebilir alternatiftir.
Zerdeçal Boya Yerine Geçer Mi?
Zerdeçal, içindeki “kurkumin” maddesi sayesinde muazzam bir sarı renk verir. Aktif olarak gıda sanayinde E100 koduyla doğal bir boya olarak zaten kullanılmaktadır. Evde pilavlardan hamur işlerine kadar her şeye canlı bir sarı renk katmak için kullanılabilir. Zerdeçalın aynı zamanda güçlü bir anti-inflamatuar (iltihap sökücü) olması, onu sadece bir boya değil, aynı zamanda bir şifa kaynağı haline getirir. Ancak tadı belirgin olduğu için kullanım miktarını iyi ayarlamak gerekir.
Ispanak Tozu Renklendirme Sağlar Mı?
Yeşil renk elde etmek için en iyi doğal kaynak ıspanaktır. Ispanak yapraklarının kurutulup toz haline getirilmesi veya taze suyunun sıkılmasıyla elde edilen öz, makarnalara, keklere ve soslara çok canlı bir yeşil renk verir. Klorofil bakımından zengin olan bu doğal renklendirici, vücut için detoks etkisi de yaratabilir. Ispanak tozunun tadı pişirildiğinde genellikle kaybolur, bu yüzden tatlılarda bile güvenle kullanılabilir.
FDA Bu Maddeleri Neden Onaylıyor?
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), gıda boyalarını onaylarken “makul bir zarar vermeme olasılığı” ilkesine dayanır. Bu, maddenin mevcut bilimsel verilere göre önerilen dozlarda kullanıldığında akut bir tehlike yaratmadığı anlamına gelir. Ancak FDA’nın onay süreci genellikle uzun vadeli kronik etkileri veya bireysel hassasiyetleri tam olarak kapsamayabilir. Ayrıca endüstriyel baskılar ve ekonomik faktörler de bazen düzenleme süreçlerini etkileyebilmektedir. Tüketicilerin “onaylı” her maddenin “ideal sağlıklı” olmadığını bilmesi gerekir.
Avrupa Birliği Kuralları Daha Mı Sert?
Evet, Avrupa Birliği (AB), gıda güvenliği konusunda “ihtiyatlılık ilkesini” benimser. Bir maddenin zararlı olabileceğine dair ciddi şüpheler varsa, kesin kanıtlanmasa bile kısıtlama getirebilir. Bu yüzden ABD’de serbest olan birçok boya AB’de yasaktır veya üzerinde uyarı etiketi bulundurulması zorunludur. AB, çocuk sağlığına yönelik riskleri daha ciddiye alarak renklendirici kullanımını minimize etmeye yönelik politikalar izlemektedir. Bu durum, Avrupa menşeli ürünlerin genellikle daha temiz içerikli olmasını sağlar.
Gıda Boyasız Bir Gelecek Mümkün Mü?
Tüketici bilincinin artmasıyla birlikte gıda endüstri büyük bir dönüşüm geçirmektedir. Artık birçok büyük marka, sentetik boyaları ürünlerinden çıkarıp yerine bitkisel özler kullanmaya başlamıştır. “Temiz etiket” (clean label) akımı, tüketicilerin daha şeffaf ve sağlıklı içerikler talep etmesiyle hız kazanmıştır. Teknolojideki gelişmeler sayesinde doğal boyaların stabilitesi artırılmakta ve maliyetleri düşürülmektedir. Gelecekte, laboratuvar yapımı kimyasalların yerini tamamen doğadan gelen pigmentlerin alması, hem sağlık hem de sürdürülebilirlik açısından kaçınılmaz bir hedef olarak görünmektedir.
